Blog

  • Ana Sayfa
  • Genel
  • Hipermobilite Sendromu, Çocukların Yüzde 15’in Görülüyor

Hipermobilite Sendromu, Çocukların Yüzde 15’in Görülüyor

Hipermobilite, herhangi bir sistemik romatizmal hastalıkla ilişki olmadan eklemlerin normalin üzerinde hareket genişliğine sahip olmasıyla karakterize klinik bir sendromdur. Hipermobil kişilerin eklemleri normale göre daha esnek ve gevşek yapıdadır. Bağ dokusunun yapısal proteini olan kolajenin hatalı yapımı sonucu hipermobil kişilerde normal bireylere göre kolajen fibrilleri daha ince ve düzensiz yapıdadır. Bu durum eklemlerde yıpranma ve yumuşak doku yaralanmalarında yatkınlığa yol açmaktadır.

Çok hareketli eklemlere sahip oluyorlar

Hipermobil olarak tanılanan çocukların kol ve bacaklarındaki eklemler, normal bir çocuğa oranla çok fazla hareket yeteneğine sahip oluyor. Bu da çocukların yaşına göre beklenmeyecek boyutta hareketler yapabilmesine neden oluyor. Çocuklar kolaylıkla eklem çıkması sorunları yaşayabiliyorlar ancak bu çocuklar aynı zamanda jimnastik, bale ve hatta halk oyunları dallarında çok büyük başarılar elde edebiliyorlar.

Türkiye’deki bilimsel araştırmalarda okul çağındaki sağlıklı çocukların yüzde 15’inde hipermobilite görüldüğü tespit edilmiş ancak ergenliğe girilmesiyle birlikte bu oranın düşmeye başladığı belirtilmiştir.

Ana bulgu kol ve bacaklardaki ağrılar olarak öne çıkıyor

Hipermobilite Sendromu görülen çocuklarda %85 olarak ana bulgunun kollarda ve bacaklarda yaşanan ağrılar olduğu dikkat çekiyor. Çocuklarda uzun süreli hareket ve yorgunluk sonrasında ağrıların ortaya çıktığı görülüyor. Tanı aşamasında Beighton skoru kişilerdeki hipermobilite varlığını değerlendirmede kullanılıyor ve en fazla hareketli olan eklemler, dirsek, diz, el bileği ve bel eklemlerinin hareket kabiliyeti değerlendiriliyor.

Bu durum nasıl çözülebilir?

Bu sendromun tam bir tedavisi bulunmuyor. Çocuklarda oluşan ağrılara yönelik olarak ağrı kesiciler kullanılabiliyor ama ağrıyı azaltacak olan asıl faktör, çocuğa ayrı yetenekler de katacak olan egzersiz programlarını düzenlenmektir. Tedavi programı genel olarak aktivite modifikasyonu (iş ve günlük yaşama adaptasyonu), hastaya uygun egzersiz programı (germe -kuvvetlendirme – propriyoseptif) ve mevcut (akut) ve kronik ağrı tedavisidir.

Ekleme zarar verecek postürlerden kaçınmak gereklidir. Hipermobil eklem çevresi kaslardaki imbalans ve kuvvetsizliğe yönelik eklem- stabilizasyon egzersizleri, propriyosepsiyonu artırıcı egzersizler uygulanmalıdır. Sıklık ve şiddet hastaya göre ayarlanmalıdır. Egzersiz yapan hastalarda yapmayanlara göre semptomlarda iyileşme oranı daha yüksektir.

 

Yorum yapma kapalı.