Blog

Duyu Bütünleme Nedir, Nasıl Uygulanır?

Duyu bütünleme duyu ve motor sistemin birbirleri arasındaki iletişimini ve koordinasyonunu ifade eder

Doğumdan 7 yaşına kadar duyu bütünleme becerileri gelişir. Bu yaşlarda çocuk duyuları algılar ve bedenini bu duyularla ilişkili olarak hareket ettirir. Mental ve sosyal fonksiyonlardaki gelişim de duyu bütünlemeyi esas alarak ilerleyecektir.

Duyu bütünleme, gelişim boyunca çocuğun önce duyularla hareket etmeyi öğrenmesini ve öğrendiği hareketleri tekrarlayarak da devamlı bir şekilde bedenini daha fazla amaca yönelik hareket ettirme yeteneğini geliştirmesini sağlar ve sonrasında çocuk kendi bedenini ve duyularını daha çok öğrenerek çevresini keşfetmeye başlar.

Bisiklete binmek, hamburger yemek, kitap okumak, bir aktiviteyi başarılı bir şekilde tamamlamak sağlıklı ve tam bir duyu bütünleme becerisini gerektirir. Bisiklete binmek, hamburger yemek, kitap okumak, bir aktiviteyi başarılı bir şekilde tamamlamak sağlıklı ve tam bir duyu bütünleme becerisini gerektirir.

Bu alandaki gelişim üç kısımdan oluşur.

1-Duyu organı uyaranı alır.
2-Duyunun taşındığı sinir, bilginin değerlendirileceği beyin kısmına bilgiyi taşır.
3-Beyindeki bölge bu duyuya ne cevap vereceğine karar verir ve cevabı (bilgiyi) uygun kas gruplarına taşır.

Bu iki sistem (duyu ve motor) takım gibi çalışır. Eğer duyu sinirlerinde (işitme, görme gibi) uyarıları gönderme sorunluysa beyin mesajı alamayacaktır ve eğer motor sistemle ilgili sinir sistemi bölümlerinde bozukluk varsa kas net bir mesaj alamayacak ve doğru bir cevap oluşturamayacaktır.

Akademik, davranışsal ve duygusal beceriler de gelişim boyunca duyu-motor entegrasyonun olgunlaşması süresince bu iki sistemin tam efektif çalışmasına bağlıdır.

Duyu bütünleme bozukluğu nedir, neye benzer?

Duyu bütünleme bozukluğu sadece bir duyuyu, görme ya da dokunma ya da vestibüler sistemi etkileyebildiği gibi birden çok duyuyu da etkileyebilir.

Etkilenen duyuya karşı çocuk aşırı tepki gösterebilir; giyinmeyi, fiziksel teması, ışığı, sesi, yemeği ya da herhangi bir duyusal girdiyi katlanılmaz bulabilir. Ya da tam tersi duyuya karşı az tepki gösterebilir, az ya da hiç cevap oluşturmaz, acı ya da aşırı sıcak-soğuk uyarana karşı bile cevap veremeyebilir.

Kas eklemlerden gelen mesajları almada sorun yaşayan çocuklarda postür ve motor beceriler etkilenecektir.

Taktil (dokunma), propriosepsion (kas eklemlerdeki reseptörler) vestibüler sistem (iç kulaktaki denge merkezi), görme, koklama, tat alma ve işitme sahip olduğumuz 7 duyu organımızdır. Çocuklarda etkilenen duyuya ve etkilenme şekline bağlı olarak farklı komplikasyonlar gözlenecektir.

Duyu bütünleme bozukluğunun nedenleri nelerdir?

Yapılan çalışmalar duyu bütünleme bozukluğunun nedeninin sıklıkla kalıtımsal olduğunu gösteriyor. Doğum öncesi, doğum komplikasyonları ve çevresel faktörlerin de etkilediği gözlenmiştir. Gelişimsel ve davranışsal faktörlerin sonucu olarak da duyu bütünlemenin yetersiz kaldığı muhtemeldir.

Duyu bütünleme bozukluğunun tedavisi nedir?

Aslında her çocuğun mevcut durumu içinde bir kapasitesi vardır. Sadece çocuğun bilgiyi işleyebilmesi için ona uygun adapte edilmiş bir eğitimin verilmesi gerekmektedir. Aynı zamanda serbest zaman aktiviteleri ile çocuğun ihtiyacı olan duyusal entegrasyonu geliştirilmelidir.

Duyu bütünleme bozukluğu tanısı almış bir çocuk, duyu bütünleme terapisinden faydalanır. Duyusal olarak zenginleştirilmiş bir ortamda bu konuda uzmanlaşmış bir terapist eğlenceli aktivitelere çocuğu yönlendirir ve onun yetenekleri doğrultusunda mücadele etmesini, yeni uyaranları keşfetmesini, başarıya ulaşmasını ve böylece daha ileri beceriler için cesaretlenmesini sağlar.

Duyu bütünlemenin amacı aktif, anlamlı ve keyifli yollarla çocuğun duyusal girdilere fonksiyonel bir şekilde cevap oluşturmasına yol açmaktır. Zaman içinde çocuk kazandığı becerileri ev, okul, sosyal çevrede de kullanmayı öğrenir.

Tüm bu çalışmalar sosyalleşmesi, yemek yemesi, giyinmesi, uyku düzeni, kendini ifade etmesi gibi birçok alanda çocuğun yaşantısında efektif olmasına olanak sağlar, çocuğa bağımsızlık kazandırarak yaşam kalitesini yükseltir.

Terapideki en ideal çalışma, aile merkezli bir çalışmadır. Terapist rehberliğinde tüm çalışmaların eve uyarlanması ve anne baba tarafından evde tekrar edilmesi daha hızlı ve etkin biçimde çocuğun gelişimine büyük katkı sağlayacaktır.

 

Yorum yapma kapalı.